Güney Kore

Anlaşmanın İmza Tarihi : 24/12/1983
Resmi Gazete Tarihi : 02/10/1985
Resmi Gazete No : 18886
Yürürlük Tarihi : 25/03/1986
Uygulama Tarihi : 01/01/1987
TÜRKİYE CUMHURİYETİ İ İLE KORE
CUMHURİYETİ ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE
ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME VE DİĞER BAZI HUSUSLARI
DÜZENLEME ANLAŞMASI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
VE
KORE CUMHURİYETİ
Gelir üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi önleyen ve diğer bazı hususları düzenleyen bir Anlaşma yapmak
isteğiyle
AŞAĞIDAKİ ANLAŞMAYA VARMIŞLARDIR:
Madde 1
KİŞİLERE İLİŞKİN KAPSAM
Bu Anlaşma, Akit Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan kişilere uygulanacaktır.
Madde 2
KAVRANAN VERGİLER
1. Bu Anlaşma, hangisinde alındığına bakılmaksızın, her bir Akit Devlette veya politik alt bölümde, ya da mahalli idarelerde
gelir üzerinden alınan vergilere uygulanacaktır.
2. Toplam gelir veya gelirin unsurları üzerinden alınan tüm vergiler, gelirden alınan vergiler olarak kabul edilecektir.
3. Anlaşmanın uygulanacağı şu anda geçerli olan vergiler özellikle:
a) Türkiye’de:
aa) Gelir Vergisi;
bb) Kurumlar Vergisi;
(bundan böyle “Türk Vergisi” denilecektir);
b) Kore’de:
aa) Gelir Vergisi;
bb) Kurumlar Vergisi;
cc) Gelir Vergisine veya Kurumlar Vergisine dayanılarak alınan Oturma Vergisi
(bundan böyle “Kore Vergisi “ denilecektir).
4. Anlaşma, aynı zamanda, mevcut vergilere ilave olarak veya onların yerine alındığı belirlenen veya mevcut vergilere önemli
ölçüde benzeyen vergilere de uygulanacaktır. Akit Devletlerin yetkili makamları bu Anlaşmanın kapsamına giren vergilere
ilişkin mevzuat değişikliklerini birbirlerine bildireceklerdir.
Madde 3
GENEL TANIMLAR
1. Bu Anlaşmada, metin aksini öngörmedikçe:
a) “Türkiye” terimi, Türkiye’nin kanunlarının yürürlükte olduğu sahayı ve aynı zamanda Türkiye’nin üzerinde, uluslararası
hukuk uyarınca doğal kaynaklarını arama ve işletme hakkına sahip olduğu kıta sahanlığı dahil olmak üzere, Türkiye
Cumhuriyeti egemenlik alanının tümünü ifade eder;
“Kore” terimi, Kore Cumhuriyetinin kara sularına bitişik olup, uluslararası hukuk gereğince Kore Cumhuriyetinin üstün
haklarını Kore Cumhuriyeti kanunları gereğince icra edebileceği belirlenmiş, olan veya bundan sonra belirlenebilecek olan ve
deniz yatağını, kıta sahanlığını ve bunların tabii kaynaklarını kapsamına alan her türlü bölge dahil olmak üzere, Kore
Cumhuriyeti egemenlik alanının tümünü ifade eder;
b) “Bir Akit Devlet” ve “diğer Akit Devlet” terimleri metnin gereğine göre, Türkiye veya Kore anlamına gelir;
c) “Vergi” terimi, metnin gereğine göre, bu Anlaşmanın 2 nci Maddesinde kavranan Türk vergisi veya Kore vergisi anlamına
gelir;
d) “Kişi” terimi gerçek kişileri, şirketleri ve vergilem yönünden muhatap alınan kişilerin oluşturduğu diğer bütün kuruluşları
kapsamına alır;
e) “Şirket” terimi, her tür tüzel kişi veya vergileme yönünden tüzel kişi olarak muamele gören her tür şahsiyet anlamına gelir;
f) “Kanuni Merkez” terimi, Türkiye yönünden Türk Ticaret Kanununa göre kaydı yapılan hukuki ana merkez ve Kore
yönünden Kore mevzuatındaki ana merkez veya üst merkez anlamına gelir;
g) “Vatandaşlar” terimi,
aa) Türkiye yönünden, Türk vatandaşlığını “Türk Vatandaşlık Kanunu” gereğince elde eden bütün gerçek kişileri ve
Türkiye’de yürürlükde olan mevzuat gereğince statü kazanan bütün hükmü şahısları, ortaklıkları ve dernekleri;
bb) Kore yönünden, Kore vatandaşlığını haiz olan bütün gerçek kişileri ve Kore’de yürürlükde olan mevzuat gereğince stütü
kazanan bütün hükmi şahısları, ortaklıkları, dernekleri ve diğer kuruluşları
ifade eder.
h) “Bir Akit Devletin teşebbüsü” ve “diğer Akit Devletin teşebbüsü” terimleri sırasıyla, bir Akit Develetin mukimi tarafından
işletilen teşebbüs ve diğer Akit devlet mukimi tarafından işletilen teşebbüs anlamına gelir;
i) “Yetkili makam” terimi:
aa) Türkiye yönünden Maliye Bakanı veya onun yetikili temsilcisi;
bb) Kore yönünden Maliye Bakanı veya onun yetkili temsilcisi;
anlamına gelir;
j) “Uluslararası trafik” terimi, bir Türk veya Koreli teşebbüs tarafından gemi veya uçak kullanmak suretiyle gerçekleştirilen her
türlü taşımacılık anlamına gelir; yalnızca Türkiye’nin veya Kore’nin egemenlik alanının içinde gemi ya da uçak işletilmesi
kapsam dışındadır.
2) Bir Akit Devletin bu Anlaşmayı uygulaması bakımından, metin aksini öngörmedikçe, tanımlanmamış her terim, bu
Anlaşmaya konu teşkil eden vergilerin yeraldığı Devletin mevzuatında öngörülen anlamı taşır.
Madde 4
MUKİM
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, “bir Akit Devletin mukimi” terimi, o Devletin mevzuatı gereğince ikametğah, ev,
kanuni merkez, iş merkezi veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefiyeti altına gire kişi anlamına
gelir.
2. 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi, her iki Akit Devlette de mukim olduğunda, bu kişinin statüsü aşağıdaki
kurallara göre belirlenecektir:
a) Bu kişi, daimi olarak kalabileceği bir evin bulunduğu Akit Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer bu kişinin her iki
Devlette de daimi olarak kalabileceği bir ev varsa, bu kişi, kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu Devletin bir
mukimi olarak kabul edilecektir (hayati menfaatlerin merkezi);
b) Eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Akit Devlet saptanamazsa veya kişinin her iki Akit Devlette de
daimi olarak kalabileceği bir ev yoksa, bu kişi kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Akit Devletin bir mukimi olarak kabul
edilecektir;
c) Eğer kişinin her iki Akit Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Akit Devlette de böyle bir ev sözkonusu
değilse, bu kişi vatandaşı bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir;
d) Eğer kişi her iki Akit Devletin de vatandaşıysa veya aksine her iki Akit Devletin de vatandaşı değilse, Akit Devletlerin
yetkili makamları sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.
3. 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla gerçek kişi dışındaki bir kişi her iki Akit Devletin de mukimi olduğunda, Akit Devletlerin
yetkili makamları sorunu 25 nci Madde çerçevesinde karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.
Madde 5
İŞYERİ
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından “işyeri” terimi, bir teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin
sabit bir yer anlamına gelir.
2. “İşyeri” terimi özellikle şunları:
a) Yönetim yerini;
b) Şubeyi;
c) Büroyü;
d) Fabrikayı;
e) Atelyeyi;
f) Madeni, petrol veya doğal gaz kuyusunu, taş ocağını veya doğal zenginliklerin elde edilmesine yarayan diğer yerleri
kapsamına alır.
3. Bir inşaat şantiyesi, bir yapım, montaj veya kurma projesi veya bunlarla ilgili kontrol faaliyetleri yalnızca, bu tür şantiye,
proje veya faaliyet, altı ayı aşan bir süre devam ettiğinde bir işyeri oluşturur.
4. Bu maddenin daha önceki hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, “işyeri” teriminin aşağıdaki hususları kapsamadığı kabul
edilecektir:
a) Teşebbüs olanaklarının, yalnızca malların veya ticari eşyanın depolanması, teşhiri ve teslimi amacıyla kullanılması;
b) Teşebbüse ait mal ve ticari eşya stoklarının yalnızca depolama, teşhir veya teslim amacıyla elde tutulması;
c) Teşebbüse ait mal ve ticari eşya stoklarının yalnızca bir başka teşebbüse işlettirilmesi amacıyla elde tutulması;
d) İşe ilişkin sabit bir yerin yalnızca teşebbüse mal veya ticari eşya satın alma veya bilgi toplama amacıyla elde tutulması;
e) İşe ilişkin sabit bir yerin teşebbüs için yalnızca hazırlayıcı veya yardımcı karakter taşıyan bir işin yapılması, bilgi
toplanması, bilimsel araştırma yapılması veya benzeri faaliyetlerin ifa edilmesi kaydıyla elde tutulması;
f) İşe ilişkin sabit bir yerin, yalnızca (a) ila (e) bentleri arasında bahsedilen faaliyetlerin bir veya birkaçını bir arada icra etmek
için elde tutulması; ancak bu faaliyetlerin bir arada icra edilmesi sonucunda kendini gösteren toplu faaliyetin hazırlayıcı veya
yardımcı karakterde olması şarttır.
5. 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, bir kişi 6 ncı fıkra hükmünün uygulanacağı bağımsız nitelikteki
acenta dışındabir
Akit Devlette diğer Akit Devletin teşebbüsü namına hareket ederse, aşağıdaki şartlarla bu teşebbüs, ilk
bahsedilen Devlette bu kişinin gerçekleştirdiği her türlü faaliyet dolayısıyla bir işyerine sahip kabul edilecektir:
a) Eğer bu kişi, işe ilişkin sabit bir yerden yürütülebilecek 4 üncü fıkrada belirtilen türden faaliyetlerle sınırlı olmamak üzere, o
Devlette teşebbüs adına mukavele akdetme yetkisine sahip olur ve bu yetkisini mutadan kullanırsa işyerinin varlğı kabul
edilecektir. Ancak anılan fıkra hükmü çerçevesinde işe ilişkin sabit bir yerden yürütülen faaliyetler, bu yeri bir işyeri haline
getirmeyecektir; veya
b) Eğer bu kişi, böyle bir yetkisi olmamasına rağmen, teşebbüs adına sürekli olarak sevk ettiği mallardan veya ticare eşyadan
ilk bahsedilen Devlette mutaden mal veya ticari eşya stoku bulundurursa, işyerinin varlığı kabul edilecektir.
6. Bir teşebbüs bir akit Devlette işlerini yalnızca, kendi işlerine olağan şekilde devam eden bir simsar, bir genel komisyon
acentası veya bağımsız statüde diğer herhangi bir acenta vasıtasıyla yürüttüğü için o Devlette bir işyerine sahip kabul
olunmayacaktır.
7. Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket, diğer Akit Devletin mukimi olan veya diğer Akit Devlette ticari faaliyette bulunan
bir şirketi kontrol eder, ya da onun tarfından kontrol edilirse (bir işyeri vasıtasıyla veya diğer bir şekilde), bu şirket diğeri için
işyeri oluşturmayacaktır.
Madde 6
GAYRİMENKUL VARLIKLARDAN ELDE EDİLEN GELİR
1. Gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelir (tarım ve ormancılıktan elde edilen gelir dahil), bu varlığın bulunduğu Akit
Devlette vergilendirilebilir.
2. “Gayrimenkul varlık” terimi, bahse konu varlığın yer aldığı Akit Devletin mevzuatına göre tanımlanacaktır. Terim, her
halükarda, gayrimenkul varlığa müteferri varlıkları, tarım ve ormancılıkta kullanılan araçları ve hayvanları, her çeşit dalyanları,
özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı gayrimenkul mülkiyetine ilişkin hakları, gayrimenkul intifa haklarını ve maden
ocaklarının, kaynakların ve diğer doğal kaynakların işletme hakkından veya işletilmesinden doğan sabit ya da değişken
ödemeler üstündeki hakları kapsayacaktır; gemiler, vapurlar, uçaklar gayrimenkul varlık sayılmayacaktır.
3. 1 inci fıkra hükümleri, gayrimenkul varlığın doğrudan kullanımından, kiralanmasından veya diğer herhangi bir şekilde
kullanımından elde edilen gelire de uygulanacaktır.
4. 1 inci ve 3 üncü fıkra hükümleri aynı zamanda, bir teşebbüsün gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir ile serbest meslek
faaliyetlerinin icrasında kullanılan gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelire de uygulanacaktır.
Madde 7
TİCARİ KAZANÇLAR
1. Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, sözkonusu teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette
bulunmadıkça, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette
bulunursa, kazanç diğer Devlette, işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere, vergilendirilebilir.
2. 3 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsü diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari
faaliyette bulunduğunda, bu işyerine her iki Akit Devlette de, eğer bu işyeri, aynı veya benzer koşullar altında, aynı veya
benzer faaliyetlerde bulunan, tamamen aynı ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı ve işyerini oluşturduğu teşebbüsten tamamen
bağımsız nitelik kazansaydı, ne kazanç elde edecek idiyse, böyle bir kazanç atfedilecektir.
3. İşyerinin kazancı belirlenirken, işyerinin bulunduğu Devlette veya başka herhangi bir yerde yapılan ve yönetim ve genel
idare giderlerini de kapsamına alan, işyerinin amaçlarına uygun düşen giderlerin indirilmesine müsaade edilecektir. Bununla
beraber, işyeri tarafından teşebbüsün ana merkezine veya başka herhangi bir bürosuna yapılan gadimaddi hak bedeli, faiz
komisyon şeklindeki veya diğer benzeri şekillerdeki ödemeler gider olarak indirilemeyecektir.
4. İşyeri tarafından teşebbüs adına yalnızca mal ve ticari eşya alınması dolayısıyla doğan hiç bir kazanç, bu işyerine
atfedilmeyecektir.
5. Kazanç, bu Anlaşmanın başka maddelerinde düzenlenen gelir unsurlarını da kapsamına aldığında, o Maddelerin hükümleri
bu Madde hükümlerinden etkilenmeyecektir.
Madde 8
GEMİCİLİK VE HAVA TAŞIMACILIĞI
1. Bir Akit Devlet teşebbüsünün, uluslararası trafikte gemi veya uçak işletmeciliğinden elde ettiği kazanç bu Devlette
vergilendirilecektir.
2. 1 nci fıkra hükümleri, aynı zamanda, bir ortaklığı, bir bağlı işletmeye veya uluslararası işletilen bir acentaya katılma
dolayısıyla elde edilen kazanca da uygulanacaktır.
3. Bir Akit Devlet teşebbüsünün uluslararası trafikde gemi veya uçak işletmesi durumunda, eğer bu Türkiye’nin bir teşebbüsü
ise, aynı zamanda Kore katma değer vergisinden de muaf tutulacak; eğer bu Kore’nin bir teşebbüsü ise, Türkiye’de bundan
böyle yürürlüğe girebilecek olan Kore katma değer vergisinin benzeri her türlü vergiden muaf tutulacaktır.
Madde 9
BAĞIMLI TEŞEBBÜSLER
1. a) Bir Akit Devlet teşebbüsü doğrudan veya dolaylı olarak diğer Akit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya
sermayesine katıldığında, veya
b) Aynı kişiler, doğrudan veya dolaylı olarak bir Akit Devlet teşebbüsünün ve diğer Akit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol
veya sermayesine katıldığında
ve her iki halde de, iki teşebbüsün ticari ve mali ilişkilerinde oluşan veya empoze edilen koşullar, bağımsız teşebbüsler arasında
oluşması gereken koşullardan farklılaştığında, olması gereken; fakat bu koşullar dolayısıyla kendini göstermeyen kazanç, o
teşebbüsün kazancına eklenip vergilendirilebilir.
Madde 10
TEMETTÜLER
1. Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından diğer Akit Devlet mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, sözkonusu temettüler, ödemeyi yapan şirketin mukimi olduğu Devletçe de kendi mevzuatına göre
vergilendirilebilir; ancak, ödeme bulunulan kişi temettünün gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vegi aşağıdaki oranları
aşamayacaktır:
a) Gerçek lehdar, temettüyü ödeyen şirketin sermayesinin doğrudan doğruya en az % 25’ini elinde tutan bir şirket ise
(ortaklıklar hariç), gayrisafi temettü tutarının % 15’i;
b) Tüm diğer durumlarda gayrisafi temettü tutarının% 20’si.
Bu fıkra hükümleri, içinden temettü ödemesi yapılan şirket kazancının vergilendirilmesini etkilemeyecektir.
3. Bu maddede kullanılan “temettü” terimi, hisse senetlerinden, intifa senetlerinden veya intifa haklarından, kurucu hisse
senetlerinden veya alacak niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirleri, bunun yanısıra
dağıtımı yapan şirketin mukimi olduğu Devletin mevzuatına göre, vergileme yönünden hisse senetlerinden elde edilen gelirlerle
aynı muameleyi gören diğer şirket haklarından elde edilen gelirleri kapsar.
4. Bir Akit Devlet mukim olan bir şirket diğer Akit Devlette kazanç sağladığında veya gelir elde ettiğinde, bu şirketçe ödenen
temettüler üzerinden veya şirketin dağıtılmamış kazancı üzerinden, sözkonusu diğer Akit Devlet tarafından vergi
alınamaz.Dağıtılan temettülerin veya dağıtılmamış kazancın tamamen veya kısmen bu diğer devlette elde edilen kazanç veya
gelirden oluşması durumu değiştirmez. Bunun istisnasını, bu tür temettülerin diğer Akit Devletin mukimi olan bir kişiye
ödenmesi veya temettü elde ediş olayı ile bu diğer devlette yeralan bir işyeri ya da sabit yer arasında önemli bir bağ bulunması
oluşturur.
5. Bir Akit Devlet mukimi olan gerçek temettü lehdarı, temettüyü öeyen şirketin mukim olarak bulunduğu diğer Akit Devlette,
sahip olduğu bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa ve sözkonusu temettü elde ediş olayı ile .bu işyerinin arasında
önemli bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda 7 nci madde hükümleri
uygulanacaktır.
Madde 11
FAİZ
1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devlet mukimine ödenen faiz, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, bu faiz, elde edildiği Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, kendisine
ödemede bulunulan kişi faizin gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vergi aşağıdaki miktarları aşamayacaktır.
a) İki yılı aşan borçlarda ve alacak taleplerinde ödenen faizin gayrisafi tutarının % 10’u;
b) Diğer bütün durumlarda faizin gayrisafi tutarının % 15’i.
3. 2 nci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devlet, onun politik alt bölümü, mahalli idaresi
veya merkez bankası tarafından elde edilen faiz yalnızca, bu diğer Akit Devlette vergilendirilebilecektir.
4. Bu maddede kullanılan “faiz” terimi, devlet tahvillerinden ve ipotek garantisine bağlı olsun olmasın veya kazancı paylaşma
hakkını tanısın tanımasın her çeşit özel sektör tahvillerinden ve her nevi alacakdan doğan gelir ile bu gelirin elde edildiği
Devletin vergi mevzuatına göre ikrazat geliri sayılan bütün diğer gelirleri kapsar.
5. Bir Akit Devlet mukimi olan gerçek faiz lehdarı, faizin elde edildiği diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyeri vasıtasıyla
ticari faaliyette bulunursa ve sözkonusu faizin ödendiği alacak ile bu işyeri arasında önemli bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2
nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda, 7 nci madde hükümleri uygulanacaktır.
6. Bir Devletin kendisi, politik alt bölümü, mahalli idaresi veya mukimi tarafından ödenen faizin, o Devlette elde edildiği kabul
olunacaktır. Bununla beraber, faiz ödeyen kişi, mukim olsun ya da olmasın, bir Akit Devlette faiz ödemeye neden olan borçalacak
ilişkisiyle bağlantılı bir işyerine sahip olduğunda ve faiz bu işyerinden kaynaklandığında, sözkonusu faizin, işyerinin
bulunduğu Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
7. Alacak karşılığında ödenen faizin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında varolan
özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ve gerçek lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı
aştığında, bu Madde hükümleri en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme, bu Anlaşmanın diğer
hükümleri de dikkate alınarak, her bir Akit Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir.
Madde 12
GAYRİMADDİ HAK BEDELLERİ
1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, sözkonusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de
vergilendirilebilir; ancak, kendisine ödemede bulunulan kişi gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak
vergi gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının % 10’unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan “gayrimaddi hak bedelleri” terimi, sinema filimleri, radyotelevizyon
yayınlarında kullanılan filimler
ve bantlar dahil olmak üzere her çeşit patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, fizli formül veya üretim
yönteminin veya sınai, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı, kullanma hakkı veya satışı ile sınai,
ticari, bilimsel teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında ödenen her türlü bedelleri kapsar.
4. Bir Akit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı bu bedelin ele edildiği diğer Akit Devlette sahip
olduğu bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa ve sözkonusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri arasında
önemli bir bağ bulunmaktaysa, 1 nci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda 7 nci Madde hükümleri
uygulanacaktır.
5. Bir Akit Devletin kendisi, politik alt bölümü, mahalli idaresi veya mukimi tarafından ödenen gayrimaddi hak bedelinin, o
Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddi hak bedelini ödeyen kişi mukim olsun ya da olmasın, bir
Akit Devlette gayrimaddi hak bedelini ödemeye neden olan hak veya varlık ile bağlantılı bir işyerine sahip olduğunda ve bu
gayrimaddi hak bedeli bu işyerinden kaynaklandığında, sözkonusu gayrimaddi hak bedelinin işyerinin bulunduğu Devlette elde
edildiği kabul olunacaktır.
6. Kullanım, hak veya bilgi karşılığında ödenen gayrimaddi hak bedelinin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her
ikisi ile bir başka kişi arasında varolan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ve gerçek lehdar
arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave
ödeme, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Akit Devletin mevzuatı uyarınca vergilendirilebilecektir.
Madde 13
SERMAYE DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI
1. 6 ncı Maddenin 2 nci fıkrasında tanımlanan bir gayrimenkul varlığın elden çıkarılmasından doğan kazanç, bu varlğın yer
aldığı Akit Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyerinin ticari varlığına dahil taşınabilir varlığın veya bir
Akit devlet mukiminin diğer Akit Devlette serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere kullandığı bir sabit yere ait taşınabilir
varlığın elden çıkarılmasından doğan kazanç, bu işyerinin veya sabit yerin (yalnız veya tüm teşebbüsle birlikte) elden
çıkarılmasından doğan kazanç da dahil olmak üzere, bu diğer devlette vergilendirilebilir. Bununla beraber, uluslararası trafikde
işletilen gemilerin veya uçakların ve bu gemi veya uçakların işletilmesine ilişkin taşınabilir varlıkların elden çıkarılmasından
doğan kazanç yalnızca, bu teşebbüsün mukim bulunduğu Akit devlette vergilendirilebilecektir.
3. 1 nci ve 2 nci fıkralarda değinilenler dışında kalan varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazanç yalnızca, elden çıkaranın
mukim olduğu Akit Devlette vergilendirilebilecektir.
Bununla beraber, diğer Akit Devlette doğan ve bundan bir önceki cümlede bahsedilen sermaye değer artış kazançları, alış ve
satış arasındaki süre bir y ılı aşmadığı takdirde bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.
Madde 14
SERBEST MESLEK FAALİYETLERİ
1. Bir Akit Devlet mukiminin serbest meslek faaliyetleri veya bağımsız nitelikdeki diğer faaliyetler dolayısıyla elde ettiği gelir,
bu faaliyetler diğer Akit devlette icra edilmedikçe, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir. Eğer faaliyetler diğer
Devlette icra edilirse, buradan elde edilen gelir diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 1 nci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette icra ettiği serbest meslek faaliyetleri
ve bağımsız nitelikdeki diğer faaliyetlerden elde ettiği gelir eğer:
a) Gelir elde eden kişi, bu diğer Devlette bir takvim yılı içinde bir veya bir kaç seferde 183 günü aşmamak üzere kalırsa ve
b) Ödeme, bu diğer Akit Devletin mukimi olmayan bir kişi tarafından veya böyle bir kişi adına yapılırsa ve
c) Ödeme, bu ödemeyi yapan kişini bu diğer devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa,
yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir.
Madde 15
BAĞIMLI FAALİYETLER
1. 16, 18, 19 ve 20 nci Madde hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet akdi dolayısıyla elde ettiği
ücret, maaş ve diğer benzeri menfaatler, bu hizmet diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnız ilk bahsedilen Devlette
vergilendirilecektir. Eğer hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen gelir, diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette ifa ettiği hizmet dolayısıyla elde ettiği
gelir, eğer:
a) Gelir elde eden kişi, bu diğer Devlette bir mali yıl içinde bir veya bir kaç seferde 183 günü aşmamak üzere kalırsa ve
b) Ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan bir işveren tarafından veya böyle bir işveren adına yapılırsa, ve
c) Ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa,
yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir.
3.Bu Maddenin bundan önceki hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin uluslararası trafikte işletilen bir gemi
veya uçakda ifa ettiği hiizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnızca, bu Devlette vergilendirilecektir.
Madde 16
MÜDÜRLERE YAPILAN ÖDEMELER
Bir Akit Devlet mukiminin, diğer Akit Devlet mukimi olan bir şirketin Yönetim Kurulu üyesi olması dolayısıyla eline geçen
prim, ikramiye, huzur hakkı ve diğer benzeri ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
Madde 17
ARTİST VE SPORCULAR
1. 14 ve 15 inci Madde hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, bir Akit Devlet mukimi olan tiyatro, sinema, radyo, televizyon
artistliği yapan ve müzisyen olarak çalışan sanatçıların ve bunun yanısıra sporcuların diğer Akit Devlette icra ettikleri
faaliyetler dolayısıyla elde ettikleri gelirler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir sanatçının ya da sporcunun icra ettiği faaliyetlerden doğan gelir, kendisine değil de bir başkasına yönelirse, bu gelir 7,14
ve 15 nci Madde hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, sanatçı ya da sporcunun faaliyetlerinin icra edildiği Akit Devlette
vergilendirilebilir.
3. 1 nci ve 2 nci fıkra hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, sanatçı ve sporcuların bir Akit Devlette icra ettikleri faaliyetlerden
elde ettikleri gelir, bu ziyaretin diğer Akit Devletin, politik alt bölümünün, mahalli idaresinin veya diğer kamu kuruluşlarının
kamusal fonlarından finanse edilmesi kaydıyla, ilk bahsedilen Akit Devlette vergilendirilmeyecektir. Bu kapsama kar amacı
gütmeyen hayır kurumlarının bu tür faaliyetlerden elde ettiği gelir de dahildir; ancak bu gelirin hiç bir şekilde başkalarına
ödenmemesi, herhangi bir şekilde şahsi menfaatlere tahsis edilmemesi, bunun yanısıra maliklerin, üyelerin, hissedarların şahsi
kullanımına hiç bir şekilde açık tutulmaması zorunludur.
Madde 18
EMEKLİ MAAŞLARI
19 uncu maddenin 1 inci fıkra hükmü saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukimine geçmiş çalışmalarının karşılığında ödenen
emekli maaşları ve sağlanan diğer benzeri menfaatler, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Bu hüküm aynı zamanda bir
Akit Devlet mukimine sağlanan ömür boyu gelire de uygulanacaktır.
Madde 19
KAMU GÖREVLERİ
1. Bir Akit Devletin kendisine, politik alt bölümüne veya mahalli idaresine bir kamu görevi dolayısıyla herhangi bir gerçek kişi
tarafından verilen hizmetler karşılığında, bu Akit Devlet, politik alt bölüm veya mahalli idare tarafından sağlanan menfaatler,
emekli maaşları da dahil, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.
2. Bir Akit Devletin kendisi, politik alt bölümü veya mahalli idaresi tarafından yürütülen ticari faaliyetlerle bağlantılı hizmetler
karşılığında sağlanan menfaatlere ve emekli maaşlarına 15, 16 ve 17 nci maddelerin hükümleri uygulanacaktır.
Madde 20
ÖĞRETMENLER VE ÖĞRENCİLER
1. Bir Akit Devletin vatandaşı olup, diğer Akit Devlette yalnızca öğrenim veya mesleki yetişme amacıyla geçici olarak ikamet
eden bir öğrenci veya stajyerin, geçim, öğrenim veya mesleki yetişme masraflarını karşılamak için, bu diğer Devletin dışındaki
kaynaklardan gelen paralar, bu diğer Devlette vergilendirilmeyecektir.
2. Aynı şekilde, bir Akit Devletin vatandaşı olup, diğer Akit Devlette yalnızca öğretim ve bilimsel araştırma yapmak amacıyla
geçici olarak ikamet eden bir öğretmen veya öğretim üyesinin iki yılı aşmayan bir süre veya süreler için öğretim veya araştırma
karşılığında, bu diğer Devletin dışındaki kaynaklardan sağladığı paralar, bu diğer Devlette vergiden muaf tutulacaktır.
3. Bir Akit Devletin vatandaşı olup, diğer Akit Devlette öğrenimi veya mesleği ile ilgili uygulama alışkanlıkları kazanmak
üzere, bir takvim yılı içinde 183 günü aşmayacak şekilde hizmet ifa eden bir öğrenci veya stajyerin eline geçen ücretler, bu
diğer Devlette vergilendirilmeyecektir.
Madde 21
DİĞER GELİRLER
Bir Akit Devlet mukiminin, nerede doğarsa doğsun, bu Anlaşmanın daha önceki Maddelerinde kavranmayan gelir unsurları,
yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
Madde 22
ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME
1. Türkiye’de mukim olanlar için çifte vergileme aşağıdaki şekilde önlenecektir.
Türkiye dışındaki ülkelerde ödenen verginin Türk vergisinden mahsubunu düzenleyen Türk vergi mevzuatı hükümleri saklı
kalmak üzere (bu Anlaşmanın genel presiplerini etkilememek şartıyla), Kore Kanunları ve Anlaşma gereğince, Kore’de doğan
gelir üzerinden doğrudan doğruya veya indirim suretiyle ödenen Kore vergisi, bu gelire ilişkin Türk vergisinden (gelir vergisi,
kurumlar vergisi ve bunların yerine geçen veya bunlara ilave olan diğer herhangi bir vergi dahil) mahsup edilecektir. Bununla
beraber bu mahsup, Türk vergisine matrah olan toplam gelir içinde yer alan Kore kaynaklı gelir için hesaplanan Türk vergisinin
miktarını aşmayacaktır.
2. 1 inci fıkranın amaçları bakımından, “ödenen Kore vergisi” terimi, Kore vergi mevzuatı gereğince ödenmesi gereken; fakat
Kore’nin ekonomik kalkınmasını hızlandırmaya yönelik teşvik mevzuatı gereğince muafiyete veya indirime tabi tutulan Kore
vergilerini de kapsamaktadır. Sözkonusu teşvik mevzuatının, ya bu Anlaşmanın imza tarihinde yürürlükde olması veya bu
hükümlerin yerine ya da bunlara ilaveten getirilmişlerse, Akit Devletin yetkili makamlarınca önemli ölçüde benzer karekterde
olduklarının bildirilmesi gereklidir. ancak bu fıkra gereğince, ödenen vergi gibi işlem görecek olan miktar, aşağıda gösterilen
oranlara eşit tutulacaktır :
a) 10 uncu Maddenin 2 (a) bendinde bahsedilen temettülerde temettünün gayrisafi tutarının % 15’i; 10 uncu maddenin 2 (b)
bendinde bahsedilen temettülerde temettünün gayrisafi tutarının % 20’si;
b) 11 nci Maddenin 2 (a) bendinde bahsedilen faizlerde, faizin gayrisafi tutarının % 10’u; 11 inci Maddenin 2 (b) bendinde
bahsedilen faizlerde faizin gayrisafi tutarının % 15’i ve
c) 12 nci Maddenin 2 nci fıkrasında bahsedilen gayrimaddi hak bedellerinde, gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının %
10’u,
Bununla beraber eğer Kore, iç mevzuatı gereğince, yukarıda bahsedilen temettü, faiz ve gayrimaddi hak bedellerinde, dar
mükelleflere, yukarıda belirtilenlerden daha düşük vergi oranları uygulamaya başlarsa, bu fıkrada bahsedilen vergi miktarları,
sözkonusu düşük oranlara göre belirlenen miktarlar olacaktır.
3. Kore’de mukim olanlar için çifte vergileme aşağıdaki şekilde önlenecektir:
Kore dışındaki ülkelerde ödenen verginin Kore vergisinden mahsubunu düzenleyen Kore vergi mevzuatı hükümleri saklı
kalmak üzere (bu Anlaşmanın genel prensiplerini etkilememek şartıyla), Türkiye Kanunları ve bu Anlaşma gereğince,
Türkiye’de doğan gelir üzerinden doğrudan doğruya veya indirim suretiyle ödenen Türk vergisi (temettüler için, temettünün
içinden ödendiği kazancın vergisi hariç), bu gelire ilişkin Kore vergisinden (gelir vergisi, kurumlar vergisi ve bunların yerine
geçen veya bunlara ilave olan diğer herhangi bir vergi dahil) mahsup edilecektir. Bununla beraber bu mahsup, Kore vergisine
matrah olan toplam gelir içinde yer alan Türkiye kaynaklı gelir için hesaplanan Kore vergisinin miktarını aşmayacaktır.
4. 3 üncü fıkranın amaçları bakımından, “ödenen Türk vergisi” terimi, Türk vergi mevzuatı gereğince ödenmesi gereken; fakat
Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını hızlandırmaya yönelik teşvik mevzuatı gereğince muafiyete veya indirime tabi tutulan
Türk vergilerini de kapsamaktadır. Sözkonusu teşvik mevzuatının, ya bu Anlaşmanın imza tarihinde yürürlükde olması veya bu
hükümlerin yerine ya da bunlara ilaveten getirilmişlerse, Akit Devletin yetkili makamlarınca önemli ölçüde benzer karekterde
olduklarının bildirilmesi gereklidir. Ancak bu fıkra gereğince, ödenen vergi gibi işlem görecek olan miktar, aşağıda gösterilen
oranlara eşit tutulacaktır;
a) 10 uncu Maddenin 2 (a) bendinde bahsedilen temettülerde, temettünün gayrisafi tutarının % 15’i; 10 uncu Maddenin 2 (b)
bendinde bahsedilen temettülerde, temettünün gayrisafi tutarının % 20;si;
b) 11 inci Maddenin 2(a) bendinde bahsedilen faizler, faizin gayrisafi tutarının % 10’u; 11 inci Maddenin 2 (b) bendinde
bahsedilen faizlerde faizin gayrisafi tutarının % 15’i ve
c) 12 inci Maddenin 2 nci fıkrasında bahsedilen gayrimaddi hak bedellerinde, gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının %
10’u.
Bununla beraber eğer Türkiye, iç mevzuatı gereğince, yukarıda bahsedilen temettü, faiz ve gayrimaddi hak bedellerinde, dar
mükelleflere, yukarıda belirtilenlerden daha düşük vergi oranları uygulamaya başlarsa, bu fıkrada bahsedilen vergi miktarları,
sözkonusu düşük oranlara göre belirlenen miktarlar olacaktır.
Madde 23
AYRIM YAPILMAMASI
1. Bir Akit devletin vatandaşları diğer Akit Devlette o Devletin vatandaşlarının aynı koşullarda karşı karşıya kaldıkları veya
kalacakları vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır vergilemeye ve buna bağılı mükellefiyetlere
tabi tutulmayacaklardır.
2. Bir Akit devlet teşebbüsünün diğer Akit devlette sahip olduğu bir işyeri, bu diğer Devletin aynı faaliyetleri yürüten bir
teşebbüsüne göre daha az lehe bir vergilemeyle karşı karşıya kalmayacaktır.
3. Bir Akit devletin, diğer Akit Devletin bir veya bir kaç mukimi tarafından, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak, kısmen
veya tamamen sermayesine sahip olunan veya kontrol edilen teşebbüsleri, ilk bahsedilen Devlette, benzeri teşebbüslerin tabi
oldukları veya olacakları vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır vergilemeye ve buna bağlı
mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
4. Bu hükümler, bir Akit Devletin kendi mukimlerine şahsi ve ailevi durumları dolayısıyla uyguladığı şahsi indirimleri, vergi
ve matrah indirimlerini diğer Akit Devlet mukimlerine de uygulama zorunda olduğu yönünde anlaşılmayacaktır.
5. 9 uncu Madenin 1 nci fıkrası, 11 inci Maddenin 7 nci fıkrası veya 12 nci Maddenin 5 nci fıkrası hükümlerinin uygulanacağı
haller hariç olmak üzere, bir Akit devlet teşebbüsünün diğer Akit Devlet mukimlerinden birine ödediği faiz, gayrimaddi hak
bedeli veya diğer başka paralar, eğer aynı koşullar altında ilk bahsedilen Devletin mukimlerinden birine de ödenecek idiyse, bu
ödemeler, sözkonusu teşebbüsün vergi matrahı hesaplanırken, gider olarak indirilebilecektir.
Madde 24
BİLGİ DEĞİŞİMİ
1. Akit Devletlerin yetkili makamları gerek bu Anlaşmanı, gerekse iç mevzuatlarının işlerlik kazanabilmeleri için ihtiyaç
duyulan bilgileri, iç mevzuattaki vergileme bu Anlaşma ile uyum halinde olduğu sürece, değişime tabi tutacaklardır.
Bu şekilde değişime tabi tutulan bütün bilgiler gizli tutulacak ve ancak, bu anlaşmada belirtilen vergilerin tahakkuk veya
tahsilleriyle veya bu hususlardaki şikayet ve itirazlara bakmakla görevli kişi veya makamlara ve bunun yanısıra yukarıda
bahsedilen vergilere ilişkin cezai kovuşturmalar için adli makamlara verilebilecektir.
2. 1 inci fıkra hükümleri, hiçbir surette Akit Devletlerden birini:
a) Kendinin veya diğer Akit Devletin mevzuatına veya idari alışkanlıklarına uymayacak idari önlemler alma;
b) Kendinin veya diğer Akit devletin mevzuatı veya normal idari işlemleri çerçevesinde elde edilemeyen bilgileri sunma;
c) Herhangi bir ticari, sınai, mesleki sırrı veya ticari işlemi aleni hale getiren bilgileri veya aleniyeti kamu düzenine aykırı
düşen bilgileri verme;
yükümlülüğü altına sokacak şekilde yorumlanamaz.
Madde 25
KARŞILIKLI ANLAŞMA USULÜ
1. Bir Akit Devlet mukimi, Akit devletlerden birinin veya her ikisinin işlemlerinin kendisi için bu Anlaşma hükümlerine uygun
düşmeyen sonuçlar yarattığı veya yaratacağı kanaatine vardığında, bu Devletlerin iç mevzuatlarında öngörülen müracaat
usulleriyle bağlı kalmaksızın, durumu mukimi olduğu Akit Devletin yetkili makamlarına arzedebilir.
2. Sözkonusu yetkili makam, itirazı haklı bulmakla beraber kendisi uygun bir çözüme ulaşamadığı takdirde, bu Anlaşmaya ters
düşen bir vergilemeyi önlemek amacıyla, diğer Akit devletin yetkili makamıyla karşılıklı anlaşmaya gayret sarfedecektir.
3. Akit Devletlerin yetkili makamları, bu Anlaşmanın yorumundan veya uygulamasından kaynaklanan her türlü güçlüğü ve
tereddütü karşılılı anlaşmayla çözmek için gayret göstereceklerdir. Aynı zamanda, bu Anlaşmada çözüme kavuşturulamamamış
durumlardan kaynaklanan çifte vergilemenin ortadan kaldırılması için birbirlerine danışabilirler.
4. Akit Devletlerin yetkili makamları, bundan önceki fıkralarda belirtilen hususlarda anlaşmaya varabilmek için birbirleriyle
doğrudan doğruya haberleşebilirler.
5. Bir Akit Devletin diğer Akit Devlette hizmet ifa eden vatandaşları, vergi sorunlarının halli için, kendi Devletlerinin bu
hususda yetkili makamının bu diğer Akit Devlete gönderdiği memurların yardımına başvurabilir. Bu makam ve memurların
yetki ve sorumlulukları, bu diğer akit Devletin hukuki düzenlemelerine göre belirlenir.
Eğer belirtilen faaliyetler bu diğer Akit Devlette resmi lisans konusu ise, bu faaliyetler ancak, bu diğer Akit Devletin mevzuatı
gereğince yetkili kılınmış olan kişi ve makamlarla işbirliği halinde icra edilebilir.
Madde 26
DİPLOMASİ VE KONSOLOSLUK MEMURLARI
Bu Anlaşma hükümleri, diplomasi ve konsolosluk memurlarının devletler hukukunun genel kuralları ve özel anlaşma
hükümleri uyarınca yararlandıkları mali ayrıcalıkları etkilemeyecektir.
Madde 27
YÜRÜRLÜĞE GİRME
1. Bu Anlaşma onaylanacak ve onay belgeleri en kısa zamanda Suel’de teati edilecektir.
2. Anlaşma, onay belgelerinin teatisinden otuz gün sonra yürürlüğe girecek ve hükümleri:
a) Türkiye Cumhuriyetinde, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği yılı izleyen yılın 1 Ocak günü başlayan veya daha sonra başlayan
her vergilendirme dönemine ilişkin vergilere;
b) Kore Cumhuriyetinde, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği yılı izleyen yılın 1 Ocak günü başlayan veya daha sonra başlayan her
vergilendirme dönemine ilişkin vergilere uygulanacaktır.
Madde 28
YÜRÜRLÜKTEN KALKMA
1. Bu Anlaşma sürekli olarak yürürlükde kalacaktır.
2. Bu Anlaşmanın onaylanmasını takip eden beşinci yılın 1 Ocak gününden itibaren her bir Akit Devlet, her bir takvim yılının
en az ilk altı ayında diplomatik yollarla yürürlükden kalkma bildiriminde bulunarak Anlaşmayı feshedebilir. Bu durumda
Anlaşma:
a) Türkiye Cumhuriyetinde, yürürlükden kalkma bildiriminde bulunulan yılı izleyen yılın 1 Ocak günü başlayan veya daha
sonra başlayan vergilendirme dönemine ilişkin vergiler için;
b) Kore Cumhuriyetinde, yürürlükden kalkma bildiriminde bulunulan yılı izleyen yılın 1 Ocak günü başlayan veya daha sonra
başlayan vergilendirme dönemine ilişkin vergiler için,
hüküm ifade etmeyecektir.
BU HUSUSLARI TEYİDEN, İki Devlet’in tam yetkili temsilcileri, işbu Anlaşma’yı imzaladılar ve mühürleri vaz’ettiler.
Türkçe, Korece ve İngilizce olarak üç nüsha halinde ve her üç metinde aynı derecede geçerli olmak üzere, 24 Aralık 1983
tarihinde ANKARA’da düzenlenmiştir. Metinler arasında farklılık olduğu takdirde İngilizce metin geçerli olacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti Adına Kore Cumhuriyeti Adına
PROTOKOL
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kore Cumhuriyeti Hükümeti arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte
Vergilendirmeyi Önleme ve Diğer Bazı Hususları Düzenleme konusunda bir Anlaşma imzalayan taraflar, aşağıdaki hükümlerin
Anlaşmanın bir cüzünü oluşturduğu hususunda anlaşmaya varmışlardır.
1. Anlaşmanın 2 nci Maddesinin 3 üncü fıkrasının (a) bendi bakımından, Anlaşmanın, gelir ve kurumlar vergisine dayanılarak
alınan kore kavunma vergisine de uygulanacağı anlaşılmaktadır.
2. Anlaşmanın 7 nci Maddesinin 3 üncü fıkrası bakımından, bir işyerinin kazancı belirlenirken teşebbüsün yönetim ve genel
idare giderlerinin makul bir miktarının gider olarak indirilebileceği anlaşılmaktadır.
Bu tür giderlerin makul miktarı, aşağıdaki usullerden hangisi vergi mükellefinin en çok menfaatine uygunsa, ona göre
hesaplanacaktır. Bununla beraber, aksine kabul edilebilir ve tatminkar bir neden olmadıkça, bu giderler her yıl aynı usule göre
belirlenecektir.
a) Teşebbüsün ve işyerinin toplam ciroları arasındaki orantı (ciro usulü);
b) Teşebbüsün ve işyerinin toplam gayrisafi karları arasındaki orantı (Gayrisafi kar usulü);
c) Teşebbüsün ve işyerinin toplam işletme sermayeleri arasındaki orantı (İşletme sermayesi usulü);
d) Akit Devletlerin yetkili makamlarınca üzerinde anlaşmaya varılabilen diğer herhangi bir tatminkar usul.
3. 7 nci Madde bakımından, bir Akit Devletin teşebbüsü işyeri vasıtasıyla diğer Akit devlette bir kazanç veya gelir elde
ettiğinde, bu diğer devlet bu kazanç veya gelir üzerinden yalnızca, duruma göre, gelir vergisi veya kurumlar vergisi
alabilecektir; bu diğer Akit Devlet, hiç bir durumda, bu kazanç veya gelir üzerinden hiç bir çeşit ilave vergi almayacaktır.
Özellikle bu ilave vergiler kapsamına Türkiye için, 7 nci Madde gereğince vergilendirikten sonra kalan kısma uygulanan
temettü vergisini ve Kore için, savunma vergisi ve oturma vergisini almaktır.
4. 7 nci Maddenin 1 nci fıkrası bakımından, sahte satış düzenlemelerinin Akit devletlerin yetkili makamları arasındaki
haberleşme ile önleneceği anlaşılmaktadır.
5. 10, 11 ve 12 nci Maddeler bakımından, “gerçek lehdar” deyiminin, bir üçüncü ülke mukiminin Türkiye veya Kore’den elde
ettiği temettü, faiz ve gayrimaddi hak bedellerinden Çifte Vergileme Anlaşmasından yararlanmasını önleme yönünde yoruma
tabi tutulacağı ve bu önlemenin Akit Devletlerin mukimlerine doğru genişletilmeyeceği, anlaşılmaktadır.
6. 19 uncu Maddenin 1 nci fıkrası bakımından, Akit Devletlerden birinin mukimi olan bir kişinin diğer Akit Devlette, iki
Devlet arasında ticareti geliştirmek üzere, kendi devleti namına bilgi toplama veya benzeri faaliyetler yürütmek konusunda
bağımlı bir hizmet ifa etmesi halinde, bu kişinin fıkrada belirtilen kapsamda bir kamu görevi gördüğü anlaşılmaktadır.
Bu hususları teyiden imzalanan bu Protokol, Anlaşmada kelime kelime yer aldğı zaman aynı dercede geçerli ve doğruluğa
sahip olacaktır.
Türkçe, Korece ve İngilizce olarak üç nüsha halinde ve her üç metinde aynı derecede geçerli olmak üzere 24 Aralık 1983
tarihinde ANKARA’da düzenlenmiştir. Metinler arasında farklılık olduğu takdirde İngilizce metin geçerli olacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti Adına Kore Cumhuriyeti Adına