Hindistan
Anlaşmanın İmza Tarihi : 31/01/1995
Resmi Gazete Tarihi : 30/12/1996
Resmi Gazete No : 22863
Yürürlük Tarihi : 30/12/1996
Uygulama Tarihi : 01/01/1994
HİNDİSTAN CUMHURİYETİ İLE TÜRKİYE CUMHURİYETİ ARASINDA
GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE
VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME VE VERGİ KAÇAKÇILIĞINA
ENGEL OLMA ANLAŞMASI HİNDİSTAN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
Gelir üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi önleyen ve vergi kaçakçılığına engel olan bir Anlaşma yapmak isteğiyle
AŞAĞIDAKİ ANLAŞMAYA VARMIŞLARDIR:
Madde 1
Kişilere İlişkin Kapsam
Bu Anlaşma Akit Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan kişilere uygulanacaktır.
Madde 2
Kavranan Vergiler
1. Bu Anlaşma ne şekilde alındığına bakılmaksızın, bir Akit Devlette gelir üzerinden alınan vergilere uygulanacaktır.
2. Menkul veya gayrimenkul varlıkların devrinden doğan kazançlara uygulanan vergiler ile ücretin veya maaşın toplam tutarı üzerinden müteşebbisçe ödenen vergiler ve bunun yanısıra sermaye değer artışlarına uygulanan vergiler dahil olmak üzere, toplam gelir veya gelirin unsurları üzerinden alınan tüm vergiler, gelirden alınan vergiler olarak kabul edilecektir.
3. Anlaşmanın uygulanacağı şu anda geçerli olan vergiler özellikle:
a) Türkiye’de:
i) gelir vergisi;
ii) kurumlar vergisi;
iii) gelir vergisi ve kurumlar vergisi üzerinden alınan fon payı;
(Bundan böyle “Türk Vergisi” olarak bahsedilecektir).
b) Hindistan’da:
i) gelir vergisi ve buna bağlı olarak alınan ek vergiler;
(Bundan böyle “Hint Vergisi” olarak bahsedilecektir).
4. Anlaşma aynı zamanda, her bir Akit Devlet tarafından Anlaşmanın imza tarihinden sonra mevcut vergilerin yerine veya onlara ilave olarak alınacak olan ve mevcut vergilerle aynı nitelikte olan veya onlara önemli ölçüde benzeyen vergilere de uygulanacaktır. Akit Devletlerin yetkili makamları, vergi kanunlarında yapılan önemli değişiklikleri birbirlerine bildireceklerdir.
Madde 3
Genel Tanımlar
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, metin aksini öngörmedikçe:
a) i) “Türkiye” terimi, Türkiye Kanunlarının yürürlükte olduğu sahalar dahil Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik alanını, bunun yanısıra Türk Hukuku ve uluslararası hukuk uyarınca Türkiye’nin yargı yetkisi ve egemenlik haklarına sahip olduğu Türk karasularını ifade eder;
ii) “Hindistan” terimi, karasuları ve üzerindeki hava sahası dahil Hindistan’ın egemenlik alanını, bunun yanısıra Hint Hukuku ve uluslararası hukuk uyarınca Hindistan’ın egemenlik haklarına, diğer haklara ve yargı yetkisine sahip olduğu deniz alanlarını ifade eder;
b) “Bir Akit Devlet” ve “diğer Akit Devlet” terimleri, metnin gereğine göre, Türkiye veya Hindistan anlamına gelir;
c) “Vergi” terimi, metnin gereğine göre, Hindistan vergisi veya Türk vergisi anlamına gelir;
d) “Kişi” terimi, bir gerçek kişi, bir şirket ve ilgili Akit Devletlerin yürürlükteki vergi kanunlarına göre vergiye tabi tutulabilen herhangi bir kişiliği kapsar;
e) “Şirket” terimi, herhangi bir kurum veya ilgili Akit Devletlerin yürürlükteki vergi kanunlarına göre şirket veya tüzel kişilik olarak muamele gören kişilikler anlamına gelir;
f) “Kayıtlı Merkez” terimi her bir Akit Devletin Kanunlarında öngörülen aynı anlamı taşıyacaktır;
g) “Vatandaş” terimi bir Akit Devletin vatandaşlığını elde eden herhangi bir gerçek kişiyi ve bir Akit Devletin yürürlükte olan mevzuatı gereğince statü kazanan herhangi bir hükmi şahsı, ortaklığı veya derneği ifade eder;
h) “Bir Akit Devletin teşebbüsü” ve “diğer Akit Devletin teşebbüsü” terimleri sırasıyla, bir Akit Devletin mukimi tarafından işletilen teşebbüs ve diğer Akit Devletin mukimi tarafından işletilen teşebbüs anlamına gelir;
i) “Yetkili makam” terimi:
i) Türkiye’de, Maliye Bakanını veya yetkili temsilcisini;
ii) Hindistan’da Maliye Bakanlığı (Gelir Bölümü) nda Merkezi İdareyi veya yetkili temsilcisini
ifade eder;
j) “Uluslararası trafik” terimi, bir Akit Devlet teşebbüsü tarafından bir gemi veya uçak işletilerek yapılan taşımacılığı ifade eder, ancak, yalnızca diğer Akit Devlet sınırları içinde yapılan gemi veya uçak işletmeciliği bu kapsama dahil değildir.
2. Bir Akit Devletin Anlaşmayı uygulaması bakımından, metin aksini öngörmedikçe, Anlaşmada tanımlanmamış her terim, Anlaşmaya konu teşkil eden vergilerin yer aldığı Devletin mevzuatında öngörülen anlamı taşır.
Madde 4
Mukim
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından “bir Akit Devletin mukimi” terimi, o Devletin mevzuatı gereğince ev, ikametgah, kanuni merkez (kayıtlı merkez), iş merkezi veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefiyeti altına giren kişi anlamına gelir.
2. 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Akit Devlette de mukim olduğunda, bu kişinin statüsü aşağıdaki kurallara göre belirlenecektir:
a) Bu kişi, daimi olarak kalabileceği bir meskenin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir meskeni varsa, bu kişi, kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu Devletin bir mukimi olarak kabul edilecektir (hayati menfaatlerin merkezi);
b) Eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet saptanamazsa veya kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir meskeni varsa, bu kişi kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Akit Devletin bir mukimi olarak kabul edilecektir;
c) Eğer kişinin her iki Akit Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev sözkonusu değilse, bu kişi vatandaşı bulunduğu Devletin bir mukimi olarak kabul edilecektir; d) Eğer kişi her iki Devletin de vatandaşıysa veya aksine her iki Devletin de vatandaşı değilse, Akit Devletlerin yetkili makamları sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.
3. 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla gerçek kişi dışındaki bir kişi her iki Akit Devletin de mukimi olduğunda, Akit Devletlerin yetkili makamları, sorunu bu Anlaşmanın 25 inci maddesi uyarınca karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.
Madde 5
İşyeri
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından “işyeri” terimi, bir teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer anlamına gelir.
2. “İşyeri” terimi özellikle şunları kapsamına alır:
a) Yönetim yeri;
b) Şube;
c) Büro;
d) Fabrika;
e) Atelye;
f) Maden ocağı, petrol veya doğal gaz kuyusu, taş ocağı veya doğal kaynakların çıkarıldığı diğer herhangi bir yer;
g) Doğal kaynakların aranması ve işletilmesi için kullanılan bir tesis veya yapı;
h) Bir kişinin başkaları için depolama hizmetleri sağladığı bir depo;
i) Malların satıldığı veya siparişlerin alınıp verildiği yer olarak kullanılan bir satış yeri;
j) i) bir inşaat şantiyesi veya yapım, kurma veya montaj projesi veya bunlara ilişkin gözetim faaliyetlerinde, sözkonusu şantiyeler, projeler veya faaliyetler (birlikte veya ayrı ayrı) 6 ayı aşan bir süre devam ettiğinde; veya
ii) makina ve ekipman satışının yanısıra arızi olarak sürdürülen ve süresi 6 ayı aşmayan proje veya gözetim faaliyetlerinde; bu proje ve gözetim faaliyetleri için ödenen ücretler makina ve ekipman satış fiyatının % 10’unu aştığında işyeri oluşturacaktır.
Bu fıkranın amaçları bakımından, bir teşebbüsün 6 aydan fazla bir süre bir Akit Devlette petrol üretimi veya çıkartılması veya aranması amacıyla kiralık makina ve tesis kullanması veya kullandırması ve bunlarla bağlantılı hizmet veya imkan sunması halinde, bu Akit Devlette bir işyerine sahip olduğu ve bu işyeri vasıtasıyla işlerini yürüttüğü kabul edilecektir.
3. Bu maddenin daha önceki hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, “işyeri” teriminin şunları kapsamadığı kabul edilecektir:
a) Teşebbüs olanaklarının yalnızca malların veya ticari eşyanın depolanması, teslimi veya teşhiri amacıyla kullanılması;
b) Teşebbüse ait mal veya ticari eşya stoklarının yalnızca depolama, arızi teslim veya teşhir amacıyla elde tutulması;
c) Teşebbüse ait mal veya ticari eşya stoklarının yalnızca bir başka teşebbüse işlettirilmesi amacıyla elde tutulması;
d) İşe ilişkin sabit bir yerin yalnızca teşebbüse mal veya ticari eşya satın alma veya bilgi toplama amacıyla elde tutulması;
e) İşe ilişkin sabit bir yerin yalnızca reklam, bilgi toplama, bilimsel araştırma yapma veya teşebbüs için hazırlayıcı veya yardımcı karakter taşıyan benzeri faaliyetler için elde tutulması;
f) Teşebbüse ait mal veya ticari eşyanın kapanma aşamasında olan geçici fuar veya sergilerde satılması;
g) İşe ilişkin sabit bir yerin yalnızca, a) ile f) bentleri arasında bahsedilen faaliyetlerin bir veya birkaçını birarada icra etmek için elde tutulması;
4. 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, 5 inci fıkra hükmünün uygulanacağı bağımsız nitelikteki acente dışında bir kişi, bir Akit Devlette, diğer Akit Devletin bir teşebbüsü namına hareket ederse aşağıdaki şartlarla bu teşebbüs, ilk bahsedilen Akit Devlette bir işyerine sahip kabul edilecektir:
a) Eğer bu kişi, faaliyetleri teşebbüs için mal veya ticari eşya satın alma ile sınırlı olmamak üzere, o Devlette teşebbüs adına mukavele akdetme yetkisine sahip olur ve bu yetkisini mutaden kullanırsa,
b) Eğer bu kişi, böyle bir yetkisi olmamasına rağmen, teşebbüs adına düzenli olarak sevk ettiği mallardan veya ticari eşyadan ilk bahsedilen Devlette mutaden mal veya ticari eşya stoku bulundurursa, veya
c) Eğer bu kişi, ilk bahsedilen Devlette tamamen teşebbüsün kendisi için veya bu teşebbüsçe kontrol edilen veya eden veya aynı ortak kontrole tabi teşebbüs ve diğer teşebbüsler için mutaden siparişlerde bulunursa.
5. Bir Akit Devlet teşebbüsü, diğer Devlette işlerini yalnızca, kendi işlerine olağan şekilde devam eden bir simsar, genel komisyon acentesi veya bağımsız statüde diğer herhangi bir acente vasıtasıyla yürüttüğü için bu diğer Akit Devlette bir işyerine sahip kabul olunmayacaktır.
6. Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket diğer Akit Devletin mukimi olan veya (bir işyeri vasıtasıyla veya diğer bir şekilde) bu diğer Devlette ticari faaliyette bulunan şirket dışında bir şirketi kontrol eder ya da onun tarafından kontrol edilirse, şirketlerden herhangi biri diğeri için bir işyeri oluşturmayacaktır.
Madde 6
Gayrimenkul Varlıklardan Elde Edilen Gelir
1. Bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette bulunan gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir (ormancılıktan elde edilen gelir dahil), bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. “Gayrimenkul varlık” terimi, sözkonusu varlığın bulunduğu Akit Devletin mevzuatlarına göre tanımlanacaktır. Terim her halükarda gayrimenkul varlığa müteferri varlıkları, tarım ve ormancılıkta kullanılan araçları ve hayvanları, her çeşit dalyanları, özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı gayrimenkul varlığa ilişkin hakları, gayrimenkul intifa haklarını ve maden yataklarının, kaynakların ve diğer doğal kaynakların işletilmesinden veya işletme hakkından doğan sabit ya da değişken ödemeler üstündeki hakları kapsayacaktır; gemiler, vapurlar ve uçaklar gayrimenkul varlık sayılmayacaktır.
3. 1 inci fıkra hükümleri, gayrimenkul varlığın doğrudan kullanımından, kiralanmasından veya diğer herhangi bir şekilde kullanımından elde edilen gelire uygulanacaktır.
4. 1 inci ve 3 üncü fıkra hükümleri aynı zamanda, bir teşebbüsün gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir ile serbest meslek faaliyetlerinin icrasında kullanılan gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelire de uygulanacaktır.
Madde 7
Ticari Kazançlar
1. Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, sözkonusu teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazançları, bu diğer Devlette, sadece işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere, vergilendirilebilir.
2. 3 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsü diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunduğunda, bu işyerine her iki Akit Devlette de, eğer bu işyeri, aynı veya benzer koşullar altında, aynı veya benzer faaliyetlerde bulunan, tamamen ayrı ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı ve işyerini oluşturduğu teşebbüsten tamamen bağımsız nitelik kazansaydı, ne kazanç elde edecek ise, böyle bir kazanç atfedilecektir.
3. İşyerinin kazancı belirlenirken, işyerinin bulunduğu Devlette veya başka yerde yapılan yönetim ve genel idare giderlerini de kapsamına alan, işyerinin faaliyet amaçlarına uygun düşen giderlerin bu Devletin vergi kanunlarındaki hükümlere ve sınırlamalara uygun olarak indirilmesine müsaade edilecektir.
4. İşyerine, bu işyeri tarafından teşebbüs adına yalnızca mal veya ticari eşya alınması dolayısıyla hiç bir kazanç atfedilmeyecektir.
5. Önceki fıkraların amaçları bakımından, işyerine atfedilebilen kazançlar, aksine kabul edilebilir ve yeterli neden olmadıkça yıldan yıla aynı metodla belirlenecektir.
6. Kazanç bu Anlaşmanın başka maddelerinde ayrı olarak düzenlenen gelir unsurlarını da kapsamına aldığında, o maddelerin hükümleri bu madde hükümlerinden etkilenmeyecektir.
Madde 8
Deniz ve Hava Taşımacılığı
1. Bir Akit Devlet teşebbüsünce uluslararası trafikte gemi veya uçak işletmeciliği dolayısıyla elde edilen kazançlar, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.
2. Bu maddenin amaçları bakımından, uluslararası trafikte gemi veya uçak işletmeciliğinden elde edilen kazançlar, 1 inci fıkrada belirtilen teşebbüsler halindeki gemi ve uçakların sahipleri, kiracıları veya kullanıcıları tarafından deniz ve hava yoluyla yolcu, posta, mal veya hayvan taşımak suretiyle elde edilen kazançlar ile aşağıdaki faaliyetlerden elde edilen kazançları ifade edecektir:
a) Diğer teşebbüsler adına sözkonusu taşımacılık için biletlerin satılması;
b) Sözkonusu taşımacılıkla doğrudan bağlantılı diğer faaliyet; ve
c) Sözkonusu taşımacılık ile doğrudan bağlantılı herhangi bir faaliyete arızi olarak gemilerin veya uçakların kiralanması.
3. Uluslararası trafikte gemilerin veya uçakların işletilmesi ile bağlantılı olarak kullanılan konteynerlerin (çekiciler, mavnalar ve konteyner taşımacılığı ile ilgili ekipmanlar dahil) kullanım, bakım veya kiralanmasından 1 inci fıkrada belirtilen bir Akit Devlet teşebbüsünce elde edilen kazançlar, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
4. 1 inci ve 3 üncü fıkra hükümleri aynı zamanda bir ortaklığa, bir bağlı işletmeye veya uluslararası işletilen bir acenteye iştirak dolayısıyla elde edilen kazançlara da uygulanacaktır.
5. Bu maddenin amaçları bakımından, uluslararası trafikte gemi veya uçak işletmeciliğiyle bağlantılı mevduat üzerindeki faizler, gemi veya uçak işletmeciliğinden elde edilen kazanç gibi kabul edilecek ve sözkonusu faize 11 inci madde (Faiz) hükümleri uygulanmayacaktır.
Madde 9
Bağımlı Teşebbüsler
1. a) Bir Akit Devlet teşebbüsü doğrudan veya dolaylı olarak diğer Akit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında, veya
b) Aynı kişiler doğrudan veya dolaylı olarak bir Akit Devlet teşebbüsünün ve diğer Akit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında
ve her iki halde de, iki teşebbüs arasında ticari ve mali ilişkilerinde oluşan veya empoze edilen koşullar, bağımsız teşebbüsler arasında oluşması gereken koşullardan farklılaştığında, bu teşebbüslerden birisinde olması gereken; fakat bu koşullar dolayısıyla kendini göstermeyen kazanç, o teşebbüsün kazancına eklenip vergilendirilebilir. 2. Bir Akit Devletin kendi teşebbüslerinden birinin kazancına dahil ettiği ve vergilediği kazanç, diğer Akit Devlette vergilendirilen bu diğer Devlet teşebbüslerinden birinin de kazancını içerebilir. Aynı zamanda, bu ilk bahsedilen Devletin kavradığı kazanç, bildirilen kazanç olmayıp, bağımsız teşebbüsler arasında oluşacak ilişkiler gözönünde tutularak, sonradan bu ilk bahsedilen Devletçe yürütülen hesaplamalar sonucunda belirlenen kazanç olabilir. Böyle bir durum kendini gösterdiğinde, eğer diğer Devlet bu düzenlemenin hukuki olduğu kanaatine varırsa, sözkonusu kazanç üzerinden alınan verginin miktarında gerekli düzeltmeleri yapmak durumundadır. Bu düzeltme yapılırken, bu Anlaşmanın diğer hükümleri gözönünde tutulacak ve gerektiğinde, Akit Devletlerin yetkili makamları birbirlerine danışacaklardır.
Madde 10
Temettüler
1. Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, sözkonusu temettüler, ödemeyi yapan şirketin mukimi olduğu Akit Devletçe de kendi mevzuatına göre vergilendirilebilir; ancak temettü elde eden kişi temettünün gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vergi gayrisafi temettü tutarının yüzde 15’ini aşamayacaktır.
Bu fıkra, içinden temettü ödemesi yapılan kazançlar yönünden şirketin vergilendirilmesini etkilemeyecektir.
3. Bu maddede kullanılan “temettü” terimi, hisse senetlerinden, intifa senetlerinden veya intifa haklarından, kurucu hisse senetlerinden veya diğer haklardan veya alacak niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirleri, bunun yanısıra dağıtımı yapan şirketin mukimi olduğu Devletin mevzuatına göre, vergileme yönünden hisse senetlerinden elde edilen gelirle aynı muameleyi gören diğer kurum haklarından elde edilen gelirler ile yatırım fonu ve yatırım ortaklığından elde edilen gelirleri kapsar.
4. Diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunan bir Akit Devlet şirketinin kazancı, bu işyerinin bulunduğu Akit Devlette, 7 inci maddeye göre vergilendirildikten sonra kalan kısım üzerinden de bu maddenin 2 nci fıkrasına uygun olarak vergilendirilebilir.
5. Bir Akit Devlet mukimi olan gerçek temettü lehdarı, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa ve sözkonusu temettü elde ediş olayı ile bu işyeri arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda 7 nci madde hükümleri uygulanacaktır.
Madde 11
Faiz
1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen faiz, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, bu faiz elde edildiği Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, faiz elde eden kişi faizin gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vergi aşağıdaki oranları aşmayacaktır:
a) Faiz, bir finansal kurum veya bir banka tarafından verilen herhangi bir borca karşılık ödeniyorsa yüzde 10’u; ve
b)Tüm diğer durumlarda gayrisafi tutarın yüzde 15’i.
3. 2 nci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlette doğan faiz:
a) Diğer Akit Devletin hükümeti, bir yerel idaresi veya politik alt bölümünce;
b) Diğer Akit Devletin Merkez Bankasınca; veya
c) Türkiye İthalat-İhracat (Eximbank) ve Hindistan Eximbankasınca,
elde edilmesi ve gerçek lehdarları olmaları durumunda bu Devlette vergiden muaf tutulacaktır.
4. Bu maddede kullanılan “faiz” terimi, ipotek garantisine bağlı olsun olmasın veya borçlunun kazancını paylaşma hakkını tanısın tanımasın, her nevi alacaktan doğan gelirler ile özellikle devlet tahvillerinden, tahvillerden veya bonolardan, sözkonusu menkul kıymetlere bağlı primler de dahil elde edilen gelirleri ve borç verilen paradan elde edilen faiz gibi muamele gören diğer gelirleri kapsar.
5. Bir Akit Devlet mukimi olan gerçek faiz lehdarı, faizin elde edildiği diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa ve sözkonusu faizin ödendiği alacak ile bu işyeri arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda 7 nci madde hükümleri uygulanacaktır.
6. Faiz ödeyen, bir Devletin kendisi, bir politik alt bölümü, bir mahalli idaresi veya bir mukimi olduğunda, faizin, o Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, faiz ödeyen kişi, bir Akit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Akit Devlette bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda ve faiz bu işyerinden veya sabit yerden kaynaklandığında, sözkonusu faizin işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
7. Alacak karşılığında ödenen faizin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında varolan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ve lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Akit Devletin mevzuatına göre vergilendirilebilecektir.
Madde 12
Gayrimaddi Hak Bedelleri ve Teknik Hizmet Ücretleri
1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri ve teknik hizmet ücretleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, sözkonusu gayrimaddi hak bedelleri veya teknik hizmet ücretleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, gayrimaddi hak bedeli ve teknik hizmet ücretleri elde eden kişi gayrimaddi hak bedeli veya teknik hizmet ücretlerinin gerçek lehdarı ise bu şekilde alınacak vergi, gayrimaddi hak bedelinin veya teknik hizmet ücretlerinin gayrisafi tutarının yüzde 15’ini aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan “gayrimaddi hak bedelleri” terimi, sinema filmleri, radyo-televizyon yayınlarında kullanılan filmler veya bantlar dahil olmak üzere edebi, sanatsal, bilimsel her nevi telif hakkının, her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin kullanımı veya kullanma hakkı ile sınai, ticari, bilimsel teçhizatın veya sınai, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgilerin kullanımı veya kullanma hakkı karşılığında ödenen her türlü bedelleri kapsar.
4. Bu maddede kullanılan “teknik hizmet ücretleri” terimi, ödemeleri yapan kişinin istihdam ettiği kişilere yapılan ödemelerin dışında herhangi bir kişiye yönetim, teknik veya danışma nitelikli hizmetler karşılığında, diğer personel veya teknik hizmetler sağlama da dahil ödemeleri ifade eder.
5. Bir Akit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin veya teknik hizmet ücretlerinin gerçek lehdarı, sözkonusu bedelin veya teknik hizmet ücretlerinin elde edildiği diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa ve sözkonusu gayrimaddi hak bedelinin veya teknik hizmet ücretlerinin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda 7 nci madde hükümleri uygulanacaktır.
6. Gayrimaddi hak bedelleri veya teknik hizmet ücretleri ödeyen, bir Devletin kendisi, bir politik alt bölümü, bir mahalli idaresi veya bir mukimi olduğunda, gayrimaddi hak bedelleri veya teknik hizmet ücretlerinin, o Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddi hak bedeli veya teknik hizmet ücretlerini ödeyen kişi bir Akit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Akit Devlette gayrimaddi hak bedelini veya teknik hizmet ücretlerini ödemeye neden olan hak veya varlık veya sözleşme ile bağlantılı bir işyerine veya sabit bir yere sahip olduğunda ve bu gayrimaddi hak bedeli veya teknik hizmet ücretleri bu işyerinden veya sabit yerden kaynaklandığında, sözkonusu gayrimaddi hak bedelinin veya teknik hizmet ücretlerinin, işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
7. Kullanım, hak, bilgi veya teknik hizmetler karşılığında ödenen gayrimaddi hak bedeli veya teknik hizmet ücretlerinin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle, böyle ilişkilerin olmadığı durumlarda ödeyici ve gerçek lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Akit Devletin mevzuatı uyarınca vergilendirilebilecektir.
Madde 13
Sermaye Değer Artış Kazançları
1. Bir Akit Devlet mukimince, diğer Akit Devlette yer alan ve 6 ncı maddede belirtilen gayrimenkul varlığın elden çıkarılmasından elde edilen kazanç, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyerinin ticari varlığına dahil menkul varlıkların veya bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere kullandığı bir sabit yere ait menkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazanç, bu işyerinin (yalnız veya tüm teşebbüs ile birlikte) veya sabit yerin elden çıkarılmasından doğan kazanç da dahil olmak üzere, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
3. Uluslararası trafikte işletilen uçakların veya gemilerin veya sözkonusu uçakların veya gemilerin işletilmesiyle ilgili menkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazanç, yalnızca bu teşebbüsün kayıtlı merkezinin bulunduğu Akit Devlette vergilendirilebilecektir.
4. Varlığı esas itibariyle doğrudan veya dolaylı olarak gayrimenkul varlıktan oluşan bir şirketin sermaye pay senetlerindeki hisselerin elden çıkarılmasından doğan sermaye değer artış kazançları bu Devlette vergilendirilebilir.
5. Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirketin 4 üncü fıkrada bahsedilenlerin dışındaki hisselerin elden çıkarılmasından doğan sermaye değer artış kazançları bu Devlette vergilendirilebilir.
6. 1 ila 5 inci fıkralarda değinilenler dışında kalan varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar yalnızca, elden çıkaranın mukim olduğu Akit Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber, bundan bir önceki cümlede bahsedilen ve diğer Akit Devlette elde edilen sermaye değer artış kazançları, iktisap ve elden çıkarma arasındaki süre bir yılı aşmadığı takdirde, bu diğer Akit Devlette vergilendirilecektir.
Madde 14
Serbest Meslek Faaliyetleri
1. Bir Akit Devlet mukimi olan bir gerçek kişinin serbest meslek faaliyetlerinden veya bağımsız nitelikteki diğer faaliyetlerden elde ettiği gelirler, aşağıdaki durumlar hariç yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Aşağıdaki durumlarda ise sözkonusu gelir, aynı zamanda diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir:
a) Eğer bu kişi diğer Akit Devlette faaliyetlerini icra etmek için sürekli kullanabileceği bir sabit yere sahip ise, bu durumda yalnızca bu sabit yere atfedilebilen gelir bu diğer Akit Devlette vergilendirilebilir; veya
b) Eğer bu kişi diğer Akit Devlette ilgili “bir önceki yıl” veya “gelir yılı”nda diğer Akit Devlette, bir veya birkaç seferde toplam 183 günü aşmak üzere kalırsa; bu durumda, olayına göre bu diğer Devlette icra edilen faaliyetlerden elde edilen gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. “Serbest meslek faaliyetleri” terimi, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi, sanatsal, eğitici ve öğretici faaliyetleri, bunun yanısıra doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin ve muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini kapsamına alır.
Madde 15
Bağımlı Faaliyetler
1. 16, 18, 19 ve 20 nci madde hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet akdi dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler, bu hizmet diğer Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca bu Akit Devlette vergilendirilebilecektir. Eğer hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette ifa ettiği hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer:
a) Gelir elde eden kişi diğer Devlette Türkiye yönünden ilgili takvim yılı içinde bir veya birkaç seferde toplam 183 günü aşmamak üzere ve Hindistan yönünden ilgili mali yılda bir veya bir kaç seferde toplam 183 günü aşmamak üzere kalırsa, ve
b) Ödeme diğer Devletin mukimi olmayan bir işveren tarafından veya böyle bir işveren namına yapılırsa, ve
c) Ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa,
yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir.
3. Bu maddenin önceki hükümlerine bakılmaksızın, uluslararası trafikte işletilen bir gemi veya uçakta ifa edilen bir hizmet dolayısıyla elde edilen gelir, teşebbüsün kayıtlı merkezinin bulunduğu Akit Devlette vergilendirilebilir.
Madde 16
Müdürlere Yapılan Ödemeler
Bir Akit Devlet mukiminin, diğer Akit Devlet mukimi olan bir şirketin yönetim kurulu üyesi olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer benzeri ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
Madde 17
Artist ve Sporcular
1. 14 üncü ve 15 inci madde hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukimi olan, tiyatro, sinema, radyo veya televizyon sanatçısının, müzisyenin ve benzeri gösteri sanatçısının veya sporcunun diğer Akit Devlette icra ettiği bu nitelikteki şahsi faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir sanatçının ya da sporcunun icra ettiği bu nitelikteki faaliyetlerden doğan gelir, sanatçının veya sporcunun kendisine değil de bir başkasına yönelirse, bu gelir 7, 14 ve 15 inci madde hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, sanatçı ya da sporcunun faaliyetlerinin icra edildiği Akit Devlette vergilendirilebilir.
3. Sanatçı veya sporcuların bir Akit Devlette icra ettikleri faaliyetlerden elde ettikleri gelire, bu Devlete yapılan sözkonusu ziyaretin diğer Akit Devlete, politik alt bölümüne ya da bir mahalli idaresine ait kamusal fonlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak önemli ölçüde desteklenmesi halinde, 1 ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Böyle durumlarda, sözkonusu gelir yalnızca diğer Devlette vergilendirilebilir.
Madde 18
Özel Emekli Maaşları
1. Bir Akit Devlet mukimince diğer Akit Devlette geçmiş çalışmaları karşılığında elde edilen 19 uncu maddede bahsedilen emekli maaşları dışındaki emekli maaşı veya herhangi bir düzenli ödeme yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir. Bu hüküm aynı zamanda bir Akit Devlet mukimine ödenen ömür boyu gelirlere de uygulanacaktır. 2. Bir Akit Devlet veya bir politik alt bölümünce uğranılan şahsi kazaları tazmin etmek amacıyla ödenen emekli maaşları ve ömür boyu gelirler ile diğer düzenli veya arızi ödemeler yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
3. “Emekli maaşı” terimi, geçmiş çalışmalar karşılığında veya hizmetin ifası sırasında uğranılan kaza sonucu oluşan yaralanmaları tazmin etmek amacıyla verilen dönemsel ödemeleri ifade eder.
4. “Düzenli ödeme” terimi, belli bir bedel ödeme yükümlülüğüne karşılık, ömür boyu veya belli bir süre veya belirlenebilir bir süre, belli zamanlarda düzenli olarak para veya para ile ölçülebilir bir menfaat şeklinde ödenecek toplam bir meblağı ifade eder.
Madde 19
Kamu Görevleri Karşılığında Ödenen Emekli
Maaşları ve Yapılan Diğer Ödemeler
1. a) Bir Akit Devletin kendisine, bir politik alt bölümüne veya bir mahalli idaresine bir gerçek kişi tarafından verilen hizmetler karşılığında bu Devlet, alt bölüm veya idare tarafından sağlanan ve emekli maaşı dışında kalan ödemeler, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilir.
b) Bununla beraber, hizmet diğer Devlette sunulduğunda ve hizmeti sunan gerçek kişi o Devletin bir mukimi olduğunda, sağlanan bu ödemeler yalnızca bu diğer Devlette vergilendirilecektir. Ancak bu kişinin:
i) Bu Devletin vatandaşı olması; veya
ii) Yalnızca hizmet sunmak için bu Devletin mukimi durumuna geçmemiş olması ve ilk bahsedilen Devletin vatandaşı olmaması zorunludur.
2. a) Bir Akit Devletin kendisine, bir politik alt bölümüne veya bir mahalli idaresine bir gerçek kişi tarafından verilen hizmetler karşılığında, bu Devlet, alt bölüm veya idare tarafından veya bunlarca oluşturulan fonlardan ödenen emekli maaşları, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.
b) Bununla beraber, sözkonusu gerçek kişinin bu Devletin bir mukimi olması ya da birvatandaşı olması halinde, bu emekli maaşı yalnızca diğer Akit Devlette vergilendirilebilecektir.
3. Bir Akit Devletin kendisi, politik alt bölümü veya mahalli idaresi tarafından yürütülen ticari faaliyetlerle bağlantılı olarak verilen hizmetlerle ilgili ödemelere ve emekli maaşlarına 15, 16 ve 18 inci maddelerin hükümleri uygulanacaktır.
Madde 20
Öğretmenler ve Öğrenciler
1. Bir Akit Devletin vatandaşı olup, diğer Akit Devlette yalnızca öğrenim veya mesleki eğitim amacıyla bulunan bir öğrenci veya stajyerin, geçim, öğrenim veya mesleki eğitim masraflarını karşılamak için, bu diğer Devletin dışındaki kaynaklardan yapılan ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilmeyecektir.
2. Aynı şekilde, bir Akit Devletin vatandaşı olup, diğer Akit Devlette iki yılı aşmayan bir süre veya süreler için yalnızca öğretim veya bilimsel araştırma yapmak amacıyla bulunan bir öğretmen veya öğretim üyesinin şahsi öğretim veya araştırma hizmetleri karşılığında, bu diğer Devletin dışındaki kaynaklardan sağladığı paralar, bu diğer Devlette vergiden istisna edilecektir.
3. Bir Akit Devletin vatandaşı olup, diğer Akit Devlette öğrenimi veya stajı ile ilgili uygulama alışkanlıkları kazanmak üzere, Türkiye’de bir takvim yılı, Hindistan’da bir mali yıl içinde 183 günü aşmayacak şekilde hizmet ifa eden bir öğrenci veya stajyerin eline geçen ücretler, bu diğer Devlette vergilendirilmeyecektir.
Madde 21
Diğer Gelirler
1. 2 nci fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin, nerede doğarsa doğsun bu Anlaşmanın daha önceki maddelerinde açıkça belirtilmeyen gelir unsurları, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
2. 6 ncı maddenin 2 nci fıkrasında tanımlanan gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelir hariç olmak üzere, bir Akit Devlet mukimi olan sözkonusu gelirin lehdarı, bu diğer Akit Devlette bulunan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa ve sözkonusu hak veya varlık ile bu işyeri arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa bu gelire, 1 inci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda 7 nci madde hükümleri uygulanacaktır.
3. 1 inci ve 2 nci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin bu Anlaşmanın daha önceki maddelerinde belirtilmeyen ve diğer Akit Devlette doğan gelir unsurları bu diğer Devlette de vergilendirilebilir.
Madde 22
Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi
1. Her bir Akit Devletin yürürlükteki mevzuatları, yapılan bu Anlaşmaya aykırı hükümler içermedikçe, ilgili Akit Devletler yönünden gelirin vergilendirilmesinde hüküm ifade etmeye devam edecektir.
2. a) Bir Hindistan mukimi, bu Anlaşma hükümleri uyarınca Türkiye’de vergilendirilebilen bir gelir elde ettiğinde, Hindistan, Türkiye’de ödenen gelir vergisine eşit bir miktarı doğrudan doğruya veya indirim yoluyla bu mukimin geliri üzerinden ödeyeceği vergiden mahsup edecektir. Bununla beraber, her iki durumda da sözkonusu mahsup, Türkiye’de vergilendirilebilen gelire isabet eden gelir vergisi miktarını (mahsuptan önce hesaplanan) aşmayacaktır.
b) Bir Hindistan mukimi, bu Anlaşma hükümleri uyarınca yalnızca Türkiye’de vergilendirilebilecek bir gelir elde ettiğinde, Hindistan, bu geliri vergi matrahına dahil edebilir, ancak Türkiye’de elde edilen gelire isabet eden gelir vergisi kısmının bu gelir vergisinden mahsup edilmesine izin verecektir.
3. Türkiye mukimleri için çifte vergilendirme aşağıdaki şekilde önlenecektir:
a) Bir Türkiye mukimi, b) bendinde kavranan gelir hariç olmak üzere, bu Anlaşmanın hükümlerine göre Hindistan’da vergilendirilebilir bir gelir elde ettiğinde Türkiye, bu geliri vergiden muaf tutacaktır. Ancak, bu kişinin geriye kalan gelirine ilişkin verginin hesaplanmasında, sözkonusu gelire, istisna bulunmaması halinde uygulanacak olan vergi oranını uygulayabilir.
b) Bir Türkiye mukimi, bu Anlaşmanın 10, 11, 12 nci maddeleri ve 13 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası hükümlerine göre, Hindistan’da vergilendirilebilir bir gelir elde ettiğinde, Türkiye bu kişinin sözkonusu gelirleri üzerindeki vergiden Hindistan’da ödenen vergiye eşit bir meblağın mahsubuna izin verecektir.
Bununla beraber, sözkonusu mahsup, Hindistan’da vergilendirilebilen gelire isabet eden mahsuptan önce Türkiye’de hesaplanan gelir vergisi miktarını aşmayacaktır.
Madde 23
Ayrım Yapılmaması
1. Bir Akit Devletin vatandaşları diğer Akit Devlette bu diğer Devletin vatandaşlarının aynı koşullarda karşı karşıya kaldıkları veya kalabilecekleri vergilemeden veya buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır vergilemeye ve buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
2. 10 uncu maddenin 4 üncü fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyeri, bu diğer Devlette, bu diğer Devletin aynı faaliyetleri yürüten teşebbüslerine göre aynı şartlarda ve aynı koşullarda daha az lehe bir vergileme ile karşı karşıya kalmayacaktır. Bu hüküm bir Akit Devleti; diğer Akit Devletin bir teşebbüsünün bu Devlette (ilk bahsedilen) sahip olduğu bir işyerine atfedilen kazançlar üzerinden, ilk bahsedilen Akit Devletin benzer bir teşebbüsünün kazançları üzerinden alınacak vergi oranından daha yüksek bir oranı uygulamasını engelleyecek şekilde veya bu Anlaşmanın 7 nci maddesinin 3 üncü fıkrasının hükümleriyle çelişiyor olarak yorumlanamayacaktır.
3. Bir Akit Devletin, diğer Akit Devletin bir veya bir kaç mukimi tarafından, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak, kısmen veya tamamen sermayesine sahip olunan veya kontrol edilen teşebbüsleri, ilk bahsedilen Devlette, benzeri teşebbüslerin tabi oldukları veya olabilecekleri vergilemeden veya buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır vergilemeye ve buna bağlı mükellefiyetlere aynı şartlarda ve aynı koşullarda tabi tutulmayacaklardır.
4. Bu hükümler, bir Akit Devletin kendi mukimlerine şahsi veya ailevi durumları dolayısıyla uyguladığı şahsi indirimleri, vergi ve matrah indirimlerini diğer Akit Devlet mukimlerine de uygulama zorunda olduğu yönünde anlaşılmayacaktır.
Madde 24
Bilgi Değişimi
1. Akit Devletlerin yetkili makamları bu Anlaşma hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan bilgileri; bunun yanısıra bu Anlaşmayla uyumsuzluk göstermediği sürece, bu Anlaşma kapsamına giren vergilerle ilgili iç mevzuat hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan bilgileri ve özellikle sözkonusu vergilerden kaçınmayı veya vergi kaçakçılığını önlemek için gerekli bilgileri değişime tabi tutacaklardır. Bir Akit Devlet tarafından alınan her türlü bilgi, o Devletin kendi iç mevzuatı çerçevesinde elde ettiği bilgiler gibi gizli tutulacaktır. Bununla birlikte, eğer bilgi gönderen Devletçe gizli olarak kabul edilmişse, sözkonusu bilgi yalnızca bu Anlaşmada belirtilen vergilerin tahakkuk veya tahsilleriyle veya cebri icra ya da cezasıyla veya bu hususlardaki şikayet ve itirazlara bakmakla görevli kişi veya makamlara (adli makamlar ve idari kuruluşlar dahil) verilebilecektir. Bu kişi veya makamlar sözkonusu bilgileri yalnızca bu amaçlar doğrultusunda kullanacaklardır. Bu kişi veya makamlar sözkonusu bilgileri mahkeme duruşmalarında veya adli kararlar alınırken açıklayabilirler. Yetkili makamlar danışmalar yoluyla, vergiden kaçınmaya ilişkin bilgi değişimi de dahil bilgi alış verişinin gerçekleşmesini sağlayacak belirgin koşulları, yöntemleri ve teknikleri geliştireceklerdir.
2. 1 inci fıkra hükümleri, hiçbir surette Akit Devletlerden birini:
a) Kendisinin veya diğer Akit Devletin mevzuatına veya idari alışkanlıklarına uymayacak idari önlemler alma;
b) Kendisinin veya diğer Akit Devletin mevzuatı veya normal idari işlemleri çerçevesinde elde edilmeyen bilgileri veya dökümanları sunma;
c) Herhangi bir ticari, sınai, mesleki sırrı veya ticari işlemi ve bilgileri aleni hale getiren bilgileri veya aleniyeti kamu düzenine aykırı düşen bilgileri veya dökümanları verme
yükümlülüğü altına sokacak şekilde yorumlanamaz.
Madde 25
Karşılıklı Anlaşma Usulü
1. Bir Akit Devletin mukimi, Akit Devletlerden birinin veya her ikisinin işlemlerinin kendisi için bu Anlaşmanın hükümlerine uygun düşmeyen bir vergileme yarattığı veya yaratacağı kanaatine vardığında, bu Devletlerin iç hukukunda öngörülen müracaat usulleriyle bağlı kalınmaksızın, durumu mukimi olduğu Akit Devletin yetkili makamına arzedebilir.
2. Sözkonusu yetkili makam, itirazı haklı bulmakla beraber kendisi uygun bir çözüme ulaşamadığı takdirde, bu Anlaşma hükümlerine ters düşen bir vergilemeyi önlemek amacıyla, diğer Akit Devletin yetkili makamıyla karşılıklı anlaşmaya gayret sarfedecektir. Varılan Anlaşma, Akit Devletlerin iç hukukundaki zaman sınırlamaları veya diğer usul sınırlamalarına bağlı kalınmaksızın uygulanacaktır; şu kadar ki, diğer Akit Devletin yetkili makamının, ilgili duruma ilişkin vergilendirme yılının sonundan itibaren 5 yıllık bir süre içerisinde bu duruma ilişkin bildirimi alması gerekmektedir.
3. Akit Devletlerin yetkili makamları, Anlaşmanın yorumundan veya uygulanmasından kaynaklanan her türlü güçlüğü ve tereddütü karşılıklı anlaşmayla çözmek için gayret göstereceklerdir. Yetkili makamlar aynı zamanda, Anlaşmada ele alınmayan durumlardan kaynaklanan çifte vergilendirmenin ortadan kaldırılması için de birbirlerine danışabilirler.
4. Akit Devletlerin yetkili makamları, bundan önceki fıkralarda belirtilen hususlarda anlaşmaya varabilmek için birbirleriyle doğrudan doğruya haberleşebilirler. Bu amacı sağlamada, sözlü görüş alış-verişinin daha yararlı olacağı belirdiğinde, Akit Devletlerin yetkili makamlarının temsilcilerinden oluşacak bir Komisyon yardımıyla sözkonusu görüş alış-verişi gerçekleştirilebilir.
Madde 26
Diplomat Hüviyetindeki Memurlar ve Konsolosluk Memurları
Bu Anlaşma hükümleri, diplomat hüviyetindeki memurlar veya konsolosluk memurlarının uluslararası hukukun genel kuralları ve özel anlaşma hükümleri uyarınca yararlandıkları mali ayrıcalıkları etkilemeyecektir.
Madde 27
Yürürlüğe Girme
1. Her bir Akit Devlet, bu Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için kendisi açısından gerekli işlemlerin tamamlandığını diğerine bildirecektir. Bu Anlaşma, son bildirimin alındığı ayı takip eden birinci gün yürürlüğe girecektir.
2. Anlaşmanın hükümleri:
a) Türkiye’de, 1 Ocak 1994 günü veya daha sonra başlayan her vergilendirme dönemine ilişkin vergiler için,
b) Hindistan’da 1 Nisan 1994 günü veya daha sonra başlayan her vergilendirme dönemine ilişkin vergiler için,
uygulanacaktır.
Madde 28
Yürürlükten Kalkma
Bu Anlaşma, bir Akit Devlet tarafından feshedilinceye kadar yürürlükte kalacaktır. Akit Devletlerden herbiri Anlaşmayı, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıllık sürenin bitiminden sonraki herhangi bir takvim yılının bitiminden en az altı ay önce diplomatik yollardan yazılı fesih ihbarnamesi vermek suretiyle feshedebilir. Bu durumda Anlaşma:
a) Türkiye’de, fesih ihbarnamesinin verildiği yılı izleyen yılın Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan her vergilendirme dönemine ilişkin vergiler için;
b) Hindistan’da fesih ihbarnamesinin verildiği yılı izleyen yılın Nisan ayının birinci günü veya daha sonra başlayan her vergilendirme dönemine ilişkin vergiler için, hüküm ifade etmeyecektir.
BU HUSUSLARI TEYİDEN, iki Devletin aşağıda imzaları bulunan tam yetkili temsilcileri bu Protokolu imzaladılar.
Hint, Türk ve İngiliz dillerinde, her üç metin de aynı derecede geçerli olmak üzere, 31 Ocak 1995 tarihinde, Yeni Delhi’de düzenlenmiştir. Metinler arasında farklılık olması halinde, İngilizce metin geçerli olacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına Hindistan Cumhuriyeti Hükümeti adına
PROTOKOL
Türkiye Cumhuriyeti ile Hindistan Cumhuriyeti arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasını imzalayan taraflar, aşağıdaki hükümlerin Anlaşmanın ayrılmaz bir bölümünü oluşturduğu hususunda mutabakata varmışlardır.
1. 3 üncü maddenin 1 inci fıkrasının (c) alt bendi ile ilgili olarak:
“Vergi” terimi, bu Anlaşmanın uygulandığı vergilerin herhangi bir kusur veya ihmal sonucu ödenmemesi nedeniyle ödenmesi gereken veya ceza mahiyetinde olan meblağları kapsamayacaktır.
2. 5 inci maddenin 2 nci fıkrasının (J) alt bendinde öngörülen hükümlerle ilgili olarak:
Burada kavranan teşebbüsün, 12 nci madde (Gayrimaddi Hak Bedelleri ve Teknik Hizmet Ücretleri) ve 14 üncü madde (Serbest Meslek Faaliyetleri) hükümlerine göre değil bu maddeye göre vergiye tabi olacağı anlaşılacaktır.
3. 7 nci maddenin 1 inci fıkrası ile ilgili olarak:
Bir Akit Devlet teşebbüsü diğer Devlette bir işyerine sahip olursa ve bu teşebbüs,
a) diğer Devletteki işyerinde sattığı mal ve ticari eşyanın aynısını veya benzerlerini bu diğer Devlette satarsa,
b) diğer Devletteki işyerinde icra ettiği diğer ticari faaliyetlerinin aynısını veya benzerlerini bu “diğer Devlette icra ederse,
bu satışlardan veya ticari faaliyetlerden elde edilen gelir diğer Akit Devletteki işyerinin gelirinin bir parçası olarak kabul edilecektir.
4. 7 nci maddenin 3 üncü fıkrası ile ilgili olarak:
Hindistan’da bir işyeri ile ilgili olarak, işyeri kazancının belirlenmesinde indirilecek olan Hindistan dışında yapılan genel idare ve yönetim giderlerinden en az aşağıdaki tutarlar dikkate alınacaktır:
a) belirlenen toplam gelirin yüzde 5’ine eşit bir meblağ; veya
b) ortalama ana merkez giderlerine eşit bir meblağ; veya
c) Hindistan’da işyeri faaliyetine atfedilebilen yapılmış ana merkez giderlerinin belli bir meblağı.
Belirlenen toplam gelirin zarar olduğu bir durumda, yukarıdaki (a) bendindeki meblağ, ortalama belirlenmiş toplam gelirin yüzde 5’i oranında hesaplanacaktır.
“Belirlenen toplam gelir”, “Ortalama belirlenen toplam gelir”, “Ortalama ana merkez giderleri” ve “Ana merkez giderleri” ifadeleri 1961 tarihli Hindistan Gelir Vergisi Kanununda belirlenen anlamı ifade edecektir.
5. 23 üncü maddenin 1 inci fıkrası ile ilgili olarak:
“Aynı koşullarda” ifadesinin, olağan vergi kanunlarının ve düzenlemelerinin uygulanması açısından hukuken ve fiilen önemli ölçüde benzer koşullardaki vergi mükelleflerine (gerçek kişilerin, tüzel kişilerin, ortaklıkların ve derneklerin) ilişkin olduğu anlaşılacaktır.
Diğer hususların yanısıra bu husus Devletlerden birinin vatandaşının üçüncü bir Devlette mukim olması ve diğer Devlette iş yapması halinde, bu diğer Devletin vatandaşı olan birisinin üçüncü bir Devlette mukim olması bu diğer Devlette iş yapması halinde tabi tutuldukları veya tabi tutulabilecekleri vergilemenin ve buna bağlı mükellefiyetlerin aynısına tabi tutulacakları anlamına gelmektedir.
6. Bu Anlaşma hükümlerinin bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette tarım faaliyetlerinden elde ettiği gelire uygulanmayacağı hususunda mutabakata varılmıştır.